Tüketici Banka Kredisi Dosya Masrafı İadesi
Banka kredisi dosya masrafı iadesi ile ilgili yazımız Konut, İhtiyaç, Taşıt v.s. gibi Tüketici Kredileri ile ilgilidir, Ticari Krediler için geçerli değildir. Burada yazılanlar ön bilgi olup mağdur olmamak ve işlemlerin zamanında ve eksiksiz takibi için hukuk büromuzdan veya size en yakın bir avukattan destek almak her zaman yararlı olacaktır.
Kesintilerin Geri Alınması İçin Ne Yapılmalıdır?
Tüketici Kredilerinden masraf adı altında kesilen bedellerin geri alınabilmesi için iki yol bulunmaktadır. Bu yollara başvurmadan önce başvuru tarihi öncesi son 10 yıl içerisinde kesintilerin neler olduğu tespit edilmeli, dekont, döküm v.s gibi evraklar hazır olmalıdır. Bu evraklar yok ise banka tarafından kesilen bedellerin tutarı ve ne için kesildiği bilinmelidir. Aksi halde bilinmeyen bir bedel ve kesinti hakkında dava açılması mümkün olmayacaktır. Bu dekontları almak için de ilgili bankaya yazılı başvuru yapılması ve masraf evraklarının talep edilmesi gerekmektedir.
Kredi Dosya Masrafı İadesinde Tüketici Mahkemeleri' nin Görevi
Kredi Dosya Masraflarının geri alınmasında Tüketici Hakem Heyeti başvuru sınırının üstündeki bedellerde Tüketici Mahkemelerinde dava açılması gerekmektedir. Tüketici Mahkemelerinde açılan davalar harca tabi olmayıp posta ve sair masraflar için Gider Avansı olarak adlandırılan bedel Mahkeme veznesine depo edilmektedir. Mahkeme taktir ettiğinde Bilirkişi incelemesine başvurulacağından ileriki aşamalarda bu ücretin de mahkemeye ödenmesi gerekecektir. Yatırılan gider avansı ve diğer masraflar dava sonunda davanın kazanılması halinde bankadan geri alınmaktadır. Davanın açılması yeterli olmayıp sonuna kadar takip edilerek duruşmalara katılma zorunluğu bulunmaktadır. Duruşmalara katılmama halinde dava düşeceğinden yapılan masraflar geri alınamayarak karşı tarafa vekalet ücreti ödenmesi kararı çıkacaktır.
Bankadan alınan konut kredisinde tüketiciden dosyası masrafı adı altında alınan bedellerin içinde çoğu zaman farklı kalemler de yer aldığından (İpotek Tesis, Ekspertiz, Sigorta Ücretleri v.s) bu talepler reddedilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus bankanın her aldığı bedelin haksız şart olmadığından haksız şarta girmeyen bedellerin tahsili için dava açılmamalıdır. Aksi taktirde dava kısmen kabul kısmen red kararına uğrayacağından yapılan masraflar alınamayacağı gibi banka avukatlarına vekalet ücreti ödeme durumunda kalınacaktır. B sebeple talep edilecek masrafların doğru belirlenebilmesi için bir avukattan hukuki yardımı alınması Tüketici için en doğrusu olacaktır.
Bazı durumlarda ise banka tarafından alınan bedelin ekspertiz yada ipotek tesisi ücreti olarak alındığı belirtilse de düşük bir bedel alınması gerekirken tüketiciden yüksek bedeller alınmaktadır. Bu duruma ilişkin olarak da fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması her zaman faydalı olacaktır. Aksi taktirde fazla alınan bedellerden vazgeçilmiş kabul edilecektir.
Örnek vermek gerekirse; Bankalar ortalama 600 TL civarında Ekspertiz ücreti almaktadırlar. Fakat yapılan birçok bilirkişi incelemesinde bazı bankaların gerçekte ekspertiz şirketlerine ortalama 200 TL - 250 TL ödedikleri görülmekte, hatta bazı dosyalarda ekspertiz şirketlerinden hizmet alınmadığı halde ekspertiz masrafı kesildiği görülmektedir. Bu durumda tüketiciden alınan bedel farkının iadesi gerekmekte, fakat çoğu zaman tüketiciler fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadıklarından dolayı iade kararı istedikleri gibi çıkmamaktadır.
Talep Edilebilecek Bazı Kesintiler;
• Dosya Masrafı
• Komisyon
• İstihbarat Ücreti
• Refinansman - Yapılandırma Ücreti
• Yapılandırma aşamasında alınan %2 erken kapama ücreti
• İpotek Fek yazısı ücreti
• Banka görevlisi tarafından yapılan ipotek tesis ücreti yada ekspertiz ücretleri
• Olağan tutarların üzerinde alınan ipotek tesis ve ekspertiz ücretleri
Yukarıda yazılanlar birçok bankanın dökümlerinin kesinti tutarlarında açıklama olarak yer almaktadır. Fakat bazı bankalar farklı isimler ve kodlar altında kesinti yapmaktadır. Kısacası; dekontta ne yazarsa yazsın, anlaşılması gereken ve yargının temel aldığı esas, bankanın aldığı masrafı zorunlu gider olarak açıklayamamasıdır. Zorunluluğu açıklanamayan bedelin de iadesi gerekmektedir.
Bazı bankaların da sözleşmelere "tutarları talep etme hakkımdan vazgeçiyorum" şeklinde el yazısı ile not yazdırsalar da temel esas olarak bunların geçerliliği bulunmamaktadır.
Kredi Dosya Masrafı İadesinde Tüketici Hakları Hakem Heyetleri'nin Görevi:
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun çerçevesinde belirlenen parasal sınır her yıl değişmekte olup, 2015 yıı için aşağıdaki şekilde belirlenmiştir;
Tüketicilerin
2.200,00 TL ve altı kesintiler için ikametlerinin bulunduğu İlçe Tüketici Hakem Heyetine;
2.200,00 TL - 3.300,00 TL arası kesintiler için İl Tüketici Hakem Heyetine başvurmaları gerekmektedir.
Tüketici Hakem Heyetleri illerde Ticaret İl Müdürlüğü, ilçelerde Kaymakamlık bünyesinde oluşturulmuştur.
3.300,00 TL üzerindeki kesintiler için ise Tüketici Mahkemelerinde, Tüketici Mahkemesi olmayan yerlerde ise Tüketici Mahkemesi Sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemeleri' nde dava açılması gerekmektedir.
Tüketici Mahkemeleri ise Ankara, İstanbul, İzmir Adana, Antalya, Bursa, Samsun, Konya, Mersin ve Kayseri illerinde kurulmuştur. Bu iller dışındaki il ve ilçelerde başvurular Tüketici Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yapılmalıdır.
28.05.2014 tarihinde önce işlem yapanlar, yeni yürürlüğe giren Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun maddelerinden etkilenmeyecektir.
Her ilçe ve İl merkezinde toplanan bu heyet, tüketicilerin şikayetlerini karara bağlamaktadır. Heyetin parasal sınıra kadar verdiği karar ilam niteliğinde olduğundan İcra Takibine Konulması gerekmektedir.
Malesef Tüketiciler bu uygulamayı bilmediklerinden yada doğru uygulayamadıklarından ellerindeki kararlar da banka ödemeyi yapmadığı zaman bir işe yaramamaktadır. Çünkü bu durumu bilen bankalar da karar İcraya konulmadan çoğu kez iadeleri yapmamakta, yada bu kararlara karşı haksız dahi olsalar itiraz davası açmaktadır. Hatta son zamanlarda haciz işlemi dahi yapılmadan bankaların bu bedelleri ödemedikleri görülmektedir. Alacağın faizi konusunda doğru hesaplama yapılması ve hak kaybı olmaması için de bir avukattan yardım alınması önem arz etmektedir.
Parasal sınırın üstündeki talepler için Tüketici Hakem Heyetleri tarfından verilen kararlar ise tespit niteliğindedir ve ilam niteliği yoktur. Bu açıdan İda bir hak kaybı yaşanmaması için cra Takibi yada dava aşamasında her zaman bir avukata başvurulması faydalı olacaktır.
Hakem heyeti kararları talep konusu kesinti parasal sınırın altında ise ilam niteliğinde olduğundan İlamlı takip yolu ile bankadan alacak ve fazileri kolaylıkla ve hızlıca ve tam olarak tahsil edilebilmektedir. İlamlı takipler diğer takip türlerinden farklı olarak herhangi bir icra müdürlüğünden yapılabilir. Örneğin görevi dolayısıyla İstanbul'da hakem heyetine başvuran Tüketici, tayini Ankara'ya çıktığında Ankara İcra dairelerinden de bu kararı icra takibine koyabilmektedir.
Bu aşamalardan birinde verilen kararlar ilam niteliği taşımakta, ancak kararı alan banka ödeme yapmak zorunda değildir. Malesef ki bir çok tüketici lehine karar çıkmasına rağmen ödemeyi beklemekte, banka ile ödeme için diyaloglara girmekte, çoğu zaman da elinde karar olmasına rağmen vazgeçmektedir.
Bu aşamada yapılması gereken ise kararın icra takibine konulmasıdır. Mahkemenin yada Hakem Heyetinin verdiği karar İcra Dairelerinde ilamlı icra takibi yapılarak Bankaya İcra Emri gönderilmektedir. İcra Emrini alan banka İcra Dairesinin hesabına bedeli ödeyecektir. Bu aşamadan sonra dosya kontrol edilerek ödeme yapıldı ise dosya İcra Müdürüne verilerek ödemenin hesabınıza geçmesi sağlanmalıdır. Bankalar icra takibine rağmen de ödeme yapmadıkları taktirde (ödeme yapmak zorunda değildirler) haciz işlemi uygulanması gerekecektir. Bu aşamada dosyanın bulunduğu icra dairesine gidilerek haciz randevusu alınması gerekmektedir. Verilen gün ve saatte İcra Dairesine gidilerek dosyaya talepte bulunularak gerekli harç ve yolluk masrafları ödendikten sonra sıra ile hacize çıkılacaktır. Bu işlem yoğunluğa göre çoğu zaman mesai bitimine kadar sürebilmektedir.
Son zamanlarda telefon ile bazı kişilerin tüketicileri arayarak belirli bir ücret karşılığı işlemlerini takip edebilecekleri söylenmektedir. Hatta bazı kişiler tüketicileri yanıltarak avukat dahi olduklarını beyan etmektedirler. Açılan davalar yada yapılan başvurular hukuki birer işlem olup bu işlemler hakkında detaylı bilgi alınması daha faydalı olacaktır. Zira bilgisiz ve konu ile ilgisiz kişiler tarafından yapılacak yanlış işlemlerin sorumluğuna tüketici katlanacaktır.